Translate

4 Ağustos 2014 Pazartesi

Tera Rising

Tera Rising, Kore ve Japonya için 2011; Birleşik Devletler ve Avrupa içinse 2012 yılında oyun dünyasına dahil olan ve 2013 yılında "Free to Play" yani ücretsiz oynanabilir hale gelmesiyle oyuncu sayısını gitgide arttıran bir oyun olmasına rağmen, bırakın Türkçe rehber ve tanıtımları, İngilizce olarak bile bilgilendirme ve anlatım konusunda internet üzerinde kaynak bulmakta zorlandığımız bir oyun. Bu blog ile şimdiden sonra sizlere, zamanım oldukça, Tera dünyası ve oyun ile ilgili olarak bildiklerimi aktararak Türkçe bir kaynak yaratmaya çalışacağım. 

Öncelikle bu ilk yayın ile, kısaca oyunun hikayesinden bahsetmek istedim. Tera'nın arkasındaki hikaye, titanların arasındaki savaşlardan yorulan iki tanrı olan Arun ve Shara'nın savaşlardan kaçarak kendilerine bir evren oluşturmasıyla başlıyor. Arun ve Shara, bu yeni evrende karşılıklı uzanarak dinlenmek isterken uykuya dalıyorlar ve rüyalar görmeye başlıyorlar. İşte Tera dünyası da bu rüyaların oluşturduğu bir dünya. İki anakara arasında sonradan su üstüne çıkan bir adadan oluşan Tera dünyasında, anakaraların bir tanesi uzanmış uyuyan Arun oluyor ve diğeri de karşısında uzanıp uyuyan Shara oluyor. Bu nedenle bu anakaralara da bu iki titanın adı veriliyor. Rüyalarında önce on iki tanrı yaratan Arun ve Shara, bu tanrılar kendi aralarında savaşmaya başlarken de uyumaya devam ediyorlar ve savaşların sonunda rüyaları bu tanrılardan daha zayıf ancak sayı olarak çok kalabalık yeni ırklar ortaya çıkmasına neden oluyor. Bu dünyada, oyunun kendi sitesi
tarafından anlatılan şekli ile; Arun ve Shara'nın gözyaşları denizleri ve akarsuları, vücutları kıtaları, nefesleri rüzgarları ve zihinlerindeki düşler de tüm tabiatı ve canlıları yaratıyor. Bu yeni evrendeki enerji ise bu titanların kalplerinden ortaya çıkan birer kaynak sayesinde oluşuyor. On iki tanrının savaşına katılmak zorunda kalan yeni ırklar, savaşın sonunda tanrıların bir kısmının yok edilmesi ve diğerlerinin de tutsak olması sonucunda kendi başlarına kalıyorlar. Bazı ırklar savaşlar
sonunda yok olurken, diğerleri savaştan sonra da varlıklarını koruyorlar. Her şey bitmişken, bir anda bir istila ile karşılaşan Tera dünyasında kalan yedi ırk, bu istilaya direnmek için bir federasyon oluşturup bir araya gelmek zorunda kalıyorlar. İstila Argon denilen bir robot/mekanik ırkın istilası ve Tera dünyasında yaşayan bazı canlılar da (daha sonra anlatmaya çalışacağım karışık bazı hikayeler neticesinde) çıldırarak bu istilanın parçası oluyorlar. İşte bu bir araya gelerek federasyonu oluşturan yedi ırk, bu istilayı ve diğer bazı canlıların neden akıllarını kaybettiğini anlayabilmek umuduyla, birden suların ortasından yükselerek ortaya çıkan yeni adayı incelemek için keşif birlikleri gönderiyorlar. Sizin de oyuna dahil olduğunuz nokta burası. Seçtiğiniz karakter, adaya gönderilen ikinci keşif birliğinin bir üyesi. İlk görevleriniz ve oyuna alışma süreciniz de bu adada gerçekleşiyor. Ada görevleri bitince ise anakaraya gidebiliyorsunuz. Giriş amaçlı bilgilendirmenin son kısmı olarak, biraz da bu yedi ırktan bahsetmek istiyorum.



Humans: (İnsan ırkı)

İnsan hep bildiğimiz insan.








İnsan ırkından Warrior sınıfı kadın savaşçı.




High Elves: (Elf ırkı)

High Elf tanımı, yüksek elf olarak çevirebileceğimiz ve kendini tüm elfler içerisinde üstün gören ve sihirli özelliklere sahip bir ırk. Karanlık elflerin aksine iyi tarafa yakın olmalarına rağmen ağaç elfleri gibi saf bir ırk sayılmazlar. Savaşta yetenekli ve tehlikeli oldukları halde, aşırı gururları ve kibirleri bu elf ırkının sevilmeme nedeni. Tüm mitolojilerde olduğu gibi ve diğer elf ırklarının aksine evlerini büyük ve taş işçiliği olan şehirlere kuran bu elfler, Tera dünyasında da benzer davranıyorlar. 



High Elf ırkından bir kadın Sorceress


Baraka: (Devler)

Baraka ırkı, Tera dünyasını ele geçirmeye çalışan devlerin arasında kendi barışçıl yolları ile ayrılıp savaştan çok bilgeliğe ve öğrenmeye önem veren entelektüel bir grup. Tanrılar devleri hırsları yüzünden cezalandırıp yok ederken, iyiliğe olan eğilimleri nedeniyle Baraka klanına dokunmamışlar. 





Baraka ırkından Priest sınıfı bir savaşçı.


Aman: 


Yaratıcı tanrıları Amarun'un Devlerin tanrısı Tithus tarafından öldürülmesi ile devlerin kölesi haline gelen Amanlar, yine tanrılardan Kaia'nın yardımı ile özgürlüğüne kavuşan ve sonrasında vahşi tavırlarını düzelterek barışa ve federasyona hizmet eden gururlu ve dürüst bir ırk. 





Aman ırkından bir Berserker.


Castanic:

Geçmişte şeytani güçlerle işbirliği yapmaktan dolayı çok çekmiş ve uzun süre köle olarak yaşadıktan sonra insan ırkının yadımıyla özgürleşip federasyona katılmış olan bu şeytani görünümlü ırk, yetenekli, zeki, sinirli, başına buyruk ve her an emirlere karşı gelebilecek bir yapıda. 





Castanic ırkından Slayer sınıfı bir erkek.




Popori:

Tanrıça Elinu tarafından yaratılan Elinler, kendilerine doğayı koruma görevinde yardımcı olmaları için Poporileri yaratmışlar. Poporiler masum ve enerji dolu, doğa dostu bir hayvan ırkı. İçinde yaşadıkları tabiata zarar gelmemesi için federasyona Argonlarla olan savaşta destek veriyorlar. Poporilerin kadınları yok, sadece erkeklerden oluşuyorlar. 





Popori ırkından bir Archer.



Elin:

İşte bu da Tera Rising için kıyametlerin kopmasına neden olan Elin ırkı. Aslında tamamen saf ve temiz niyetleri olan, kötülükle ilgileri olmayan ancak çocuk ruhları nedeniyle garip şakalar yapabilen ve kendi içlerindeki kavgaları bile şiddete başvurmadan çözebilen bir ırk. Ancak grafik çizimin tamamen çocuk şeklinde olması, Elin ırkının sadece dişi olması ve oyunun tasarımında giydirilen müstehcen sayılabilecek kıyafet seçimleri, pedofili alarmlarının çalmasına ve olayın dünya çapında yankılanmasına neden olmuş. Üretici firma, Avrupa ve Amerika versiyonlarında, Kore versiyonuna nazaran daha kapalı *!* kıyafetler kullanarak ortamı yumuşatmaya çalışmış. Her ne kadar tavşan veya tilki formunda kulakları ve kuyrukları olsa da, görüntünün biraz da olsa pedofili hissiyatı yarattığını aslında oyuncular da itiraf ediyorlar.

Elin Lancer.



Oyunda herhangi bir ırk seçtikten sonra herhangi bir sınıf seçmek mümkün. Bir tek, oyunda 2014 yılında eklenen bir yama ile gelen yeni bir sınıf olan Reaper sınıfı, sadece Elin ırkına mahsus. Reaper, saf ve masum Elinlere bir tezat şeklinde, şeytani ve sinirli bir başka Elin görüntüsünü temsil ediyor. Yine de, küçük de olsa ırkların sınıflara etkileri söz konusu. Her ırkın kendine has özellikleri, iyi olduğu işler ve daha kötü yapabildiği işler var.Örnek olarak Castanicler hızlı hareket eden bir ırk ve İnsan ırkı onlara göre daha yavaş hareket ediyor. Bu farklar küçük etkiler yaratıyor ancak her ırk kendine göre kullanılan her beceri ve büyüde bazı ufak avantajlar ve dezavantajlar yakalayabildiği gibi ırka göre her büyü ve beceri kullanımında değişik animasyonlar da gösterebiliyorlar. 


Sonraki yazılarımda oyundaki sınıfları, özelliklerini, item sistemini, alchemy ve craft sistemini ve hatta daha uzun bir uğraşla quest sistemini anlatmaya çalışacağım. Oyun için ilk etapta söylenebilecek en önemli şey, w-a-s-d- tabir edilen yön tuşları ile ve hedef alarak oynanması nedeniyle, hızlı tuş basmaktan çok yeteneğe dayalı olduğu. Oyunda çevresel grafikler oldukça iyi ve oyun dünyası sizi içine alıp sürükleyebiliyor. Detaylı çizimler ve çok çeşitli animasyonlar, uzun süre oynadıktan sonra bile sıkmadan yeni şeyler bulmanızı sağlıyor. Oyun için bir hesap oluşturduktan sonra, üç ayrı karakter oluşturup oynayabilirsiniz. Sadece Reaper sınıfı ile ilgili bir kısıtlama mevcut. Reaper oyuna ellinci seviyeden başlıyor ve bir reaper açabilmeniz için öncesinde kırk seviye olmuş bir başka karakteriniz olması gerekiyor. Oyunda maksimum seviye 60. Ancak burada yanlış anlaşılmaması gereken bir durum var. Oyun altmışıncı seviyede bitmiyor, aksine yeniden başlıyor. Son seviyeye geldikten sonra kendinizi oldukça zorlu bazı zindanlarda oldukça güçlü yaratıklara karşı takım oyunları içerisinde bulacaksınız. 


Tüm bunları anlattıktan sonra eklemeden geçemeyeceğim bir durum söz konusu. Bu oyun grafik nitelikleri ile oyuncuyu kendine çeken bir yapıya sahip. Dolayısıyla kalitesiz grafik ayarlar insanı oyundan bir nebze soğutabilir. Oyunun sitesinde size verilen uygun gereksinimler ise oldukça optimal durumlarda geçerli olacaktır. Yani boş alanlarda gezinirken her şey güllük gülistanlık olabilir ancak 20 oyuncunun beraber katıldığı bir savaş alanında grafik kartınız sizi bir anda yarı yolda bırakabilir. Hele ki oyunda nexus adı verilen ve yüzlerce oyuncunun birden katıldığı seferlerde. Bu yüzden, oyunun ilk seviyelerinde yeterli görülen bir bilgisayar donanımı, seviyeler ilerledikçe ve takım halinde zindanlar başladıkça sorun yaratabilir. Zindanlarda da oldukça fazla mekanik işlediği için bu tip bilgisayara bağlı gecikmeler tamamen başarısızlığa neden olabilir. Oyunu rahatlıkla oynayabilmek için 2gb seviyesinde ve bir yılı geçmemiş bir chipsete sahip ekran kartlarını öneriyorum. En azından 4gb ram ise yine oyun için gereken bir donanım. Bu tip bir konfigürasyonla, oyunu en azından en yükseğe yakın grafik ayarlar ile oynama şansı bulabilirsiniz ve ancak bu şekilde keyif alırsınız. 

Oyun hikayesi ve altyapısı ile diğer bazı MMO'lara göre içeriksiz ve derinliksiz kalıyor olabilir ancak tab-işaretleme modeli ile hızlı tuş basma sistemine dayanan bu MMO'lar, iş savaş mekaniğine dökülünce, Tera'nın verdiği keyfin çok uzağında kalıyorlar. Siz de bir canavarın üzerine tıklayıp sırayla 1-2-3 tuşlarına basmaktan sıkıldıysanız, Tera'nın ödül kazanmış combat sistemini bir deneyin derim. Aşağıda oyunun YouTube üzerinde bulunan bir tanıtım videosunu veriyorum. İlgilenenler için bir fikir verecektir. Videoyu izleyin, oyuna kaydolun sonra da bu bloga üye olun ki, gelecek yazılarda sınıflar, zindanlar ve görevler ile ilgili vereceğim bilgileri kaçırmayın. 








Hiç yorum yok :

Yorum Gönder